Hakkımda

Tüm bu serüvenin başlangıcı olarak ne olduğunu düşündüğümde en temelde tiyatronun olduğunu görüyorum. Sahne sanatlarının bir kez içine giren biri bence hayatı boyunca sahneden uzak kalamıyor. Benim serüvenim de tam olarak böyle başladı.

Tiyatronun ardından tiyatronun yerini bir şeylerle doldurmaya çalıştığımda tiyatroya en yakın alan olarak dublaj olduğunu gördüm. Bunda tabii ki mikrofon merakımın da büyük etkisi oldu. Sese, etkili konuşmaya, retoriğe ve güzel iletişime her zaman büyük ilgim vardı.

İşte asıl kopuş noktası da burada oldu. Dublajın dipsiz kuyusu beni sardı. Her bir karakterin duygusunu anlamaya ve ona sesimle can vermeye çalışmak daha önce yaşadığım tecrübelerle kıyaslanınca eşsiz bir tecrübeydi. Bu mesleğin inceliklerini alanında duayen birçok hocamdan öğrendim.

Asıl mesleğim doktorluk ancak dublaj ve seslendirme artık benim için hayatımın vazgeçilmez bir parçası.